- Girişiminiz heyecan dolu olsun!
Girişiminiz her ne olursa olsun, ilk hedefiniz para ya da süreklilik değil, girişimden zevk almak ve fikrinin bile size heyecan veriyor olmasıdır.
- İşinizi ciddiye alın.
Sen yaptığın işi ciddiye almazsan, kimse seni ciddiye almaz. Her ne konuda olursa olsun, eğer bir girişim yaptıysan, işini önemsemeyen insan sürüsü seni eleştirmek için kapıda bekliyor. Gardını düşürme! Ek olarak, eğer yaptığın herhangi bir işi ciddiye almazsan, önüne basit engeller çıktığında ve birkaç konuda başarısız olduğunda, motivasyonunu kaybedebilir ve yapmak istediğin girişimin tümünden vazgeçebilirsin. “Yaptıkların için duyduğun pişmanlık gelip geçicidir, seni daha tecrübeli hale getirir. Fakat yapmadıkların için duyduğun pişmanlık, tüm yaşam enerjini bitirir.”
- Planlı çalışın.
Planlı çalışmak, üzerinde çalışılan işi analiz etmek ve ortaya çıkan verileri değerlendirerek daha doğru adımlar atmak ve daha doğru seçimler yapmak konusunda önemlidir. Ayrıca girişiminizin hedefe ulaşacağı güne kadar not alınan aşamalar, yeni bir girişiminiz olduğunda işinizi kat ve kat hızlandıracaktır. Bu nedenle her şeyi not alın. - Paranızı doğru yönetin.
Gelir ve giderlerinizi doğru analiz etmelisiniz. Ne kadar param var? Ne kadar paraya ihtiyacım var? Ne kadar para kazanıyorum? Ne kadar para kazanacağım? - Doğru kitleye hedef alın ve satış odaklı olun.
Kusursuz bir reklam filmi çekip milyonlarca insana izletebilirsiniz. Asla unutulmayacak bir slogan bulabilir ve dillerden hiç düşmeyebilirsiniz. Fakat doğru kitleye ulaşamadığınız sürece, sosyal medyada kazandığınız ün ile sınırlı kalmış olacaksınız. - Müşteri velinimetinizdir, çok önemlidir.
Girişim, sağladığınız kazanç, ortaya koyduğunuz proje ya da satılan ürün değildir. Girişim; sürekli müşterileriniz ve hedef kitlenizdir. Girişiminizin ne kadar başarılı olacağına karar veren, sürekli müşterilerinizdir. Tüm politikalarınızı, ödeme şekillerini, çalışma sürenizi, web sitenizi ve reklamlarınızı müşteri odaklı yapmalısınız. Sürekli müşterilerinizin ortak özelliklerini doğru saptamalı ve politikalarınızı buna göre şekillendirmelisiniz. - Girişiminiz ile birlikte kendinizi de pazarlayın.
Sadece ürününüzü değil, girişiminizi ve kendinizi de pazarlamalısınız. İsminiz, girişiminiz ile birlikte anılacak hale gelene dek, kendinizi de projeniz ile birlikte pazarlamaya devam edin. - İnsanların gözünde doğru bir imaj bırakın.
Potansiyel müşterileriniz ya da hedef kitleniz, işiniz ile ilgili detayları ilgi çekici bulacaktır. Siz işinize ne kadar önem gösterirseniz, hedef kitlenizin gözünde de o kadar olumlu bir imaj bırakırsınız. Detayları ciddiye alın ve profesyonel olduğunuzu belli edin. - Müşterilerinizi daha iyi tanıyın.
Henüz küçük bir girişiminiz var ise, müşterilerinize yakın olmak konusunda ciddi bir avantaja sahipsiniz demektir. Büyük kuruluşların müşterilerine yakın durması oldukça zordur. Girişiminiz büyüyüp baş edilemez hale gelene dek, müşterilerinize olabildiğince yakın olmalısınız. - Teknolojinin gerisinde kalmayın.
Teknolojiyi girişiminize fayda sağlayacak şekilde doğru kullanmalı ve bu alandaki yenilikleri takip etmelisiniz. Teknolojik gelişmelerden faydalanırken, rakiplerinize hava atmak niyetinde değil, girişiminize fayda sağlamak niyetinde olmalısınız. - Doğru ekip oluşturun.
Girişiminize başlarken tek başınıza olabilirsiniz. Fakat kimse tek başına başarılı bir girişimci olamaz. Ekibinizi, sizinle aynı hedeflere sahip kişilerden oluşturmalısınız. Doğru ekip kurmak, girişiminizi sonuca ulaştırmada dikkat isteyen bir adımdır. Ayrıca en önemli ekip üyelerinin müşteriler olduğunu da unutmayınız. - İşinizin uzmanı olun.
Telefonunuz bozulursa telefoncuya götürürsünüz, bulanık gördüğünüzde göz doktoruna gidersiniz. Konu sizin girişiminiz olduğunda ise, kendi sektörünüzde ihtiyaç duyulan kişi haline gelin. - Reddedilemeyecek bir teklif sunun.
İnsanlar neden sizi tercih etsin? Bu sorunun cevabı iyi düşünülmelidir. Zira projenin geleceğini belirleyen önemli faktörlerden biridir. Potansiyel müşterilerinize benzersiz teklifler ile gidin. - Kendinizi geliştirin.
Bilginin bir sonu yoktur. Bu nedenle girişiminizi daha iyi hale getirmek için, bildiklerinizi güncellemeyi ihmal etmeyin. Sektörünüz ile ilgili güncel bilgileri takip edin. Diğer girişimciler ile fikir alışverişinde bulunun. Özellikle kendi pazarınızı sürekli olarak gözlemleyin. Önemli olan bilgiyi olabildiğince hızlı almak ve etkili kullanmaktır. - Ulaşılabilirliğiniz rakipsiz olmalı.
Genelde en hızlı yemek servisi yapan şirketleri tercih ediyoruz. Hangi köprüden trafiksiz geçebileceğimizi öğrenip, bu yoldan gidiyoruz. Ya da ürün ile ilgili bir sorununuz olduğunda en hızlı geri dönüş sağlayan firmaları tercih ediyoruz. Bu nedenle siz ne kadar ulaşılabilir olursanız, işiniz o kadar tercih edilebilir olacaktır. - Katılımcı olun.
Siz büyük bir dikkat ile tamamen işinize odaklanırken, dışarıdaki dünya da aynı hız ile dönmeye devam edecektir. Dışarıdaki hayattan kopmanız, girişiminizi daha başarılı yapmaz. Toplumsal etkinliklere katılmaya ve sosyal olmaya devam etmelisiniz. - Dikkatleri üzerinizde toplayın.
Yeni bir girişimci iseniz, bu işe girişirken risk aldınız ve hala da risk altındasınız demektir. Adımlarınızı dikkatli atmalı ve attığınız her adımda dikkatleri üzerinizde toplamalısınız. - Çalışma alanınızı maksimum performans alacağınız şekilde düzenleyin.
Girişiminiz bir ev odasında, kendi ofisinizde ya da bir arkadaşınızın ofisinde başlayabilir. Her nerede olursa olsun, çalıştığınız ortamı en yüksek performans alacağınız şekilde düzenlemelisiniz. Evinizin herhangi bir odasını bile küçük değişiklikler ile çok verimli olabileceğiniz bir ortam haline getirebilirsiniz. Kendinizi tanımanız ve sizi neyin daha verimli hale getireceğin bilmeniz yeterli olacaktır. - Zamanı doğru yönetin.
Aralıksız 20 saat çalışıp, girişiminizi bir gün ileriye taşıyabilirsiniz. Fakat bir sonraki gün, rüyanızdaki nur tanecikli ışıkları saymak dışında bir şey yapamayacaksınız. Ayrıca düzensiz hayat nedeni ile uyandığınızda kendinize gelmeniz ve zihninizi işinize hazır etmeniz epey bir vakit alacak muhtemelen. Kendinize mola vakitleri ayırın ve bedeninize işkence etmeyin.
Ya hayallerinin peşinden koşarsın, ya da başkaları kendi hayalleri için seni koşturur.
Unutma; Koşan hep sen olursun! Tercih senin…
Bir de girişimciliğin eğitim ile perçinlenmiş hali vardır ki, çok fenadır, acayiptir, almış başını gitmiştir. Girişimci ülkeden ve girişimci bireyden söz ettiğime göre, üç maddede girişimci eğitimin sonuçları;
- Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), sadece küçük bir üniversite olmasına rağmen, eğer ülke olsaydı ülkeler arası ekonomi sıralamasında 11. sırada olurdu.
- MIT’e bağlı 25.800 şirket ve bu şirketlere bağlı 3,3 milyon çalışan bulunmakta.
- Toplam ciroları ise 2 trilyon dolar civarlarında. Ortadoğu Teknik Üniversitesinin aktif 23.000 öğrenci sayısı varken, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün sadece 11.300 aktif öğrencisi bulunmaktadır.
Türkiye, ekonomik büyüklük sıralamasında dünya genelinde 17. sırada yer almaktadır. Yani ülke olan Türkiye, sadece bir üniversite olan MIT’den geride kalmıştır.
Ülkelerin refah seviyesini belirlemede eğitimin yaratacağı fark ortadadır. Eğitim büyük düşünmeye teşvik ediyor ise, mezun olan kişi girişimciliği bir bakkal dükkanı açmak olarak görmeyecektir.
Türkiye’deki girişimcilerin %33’ü, iş gücü yaratamayan girişimcilerdir. Yani kendileri dışında kimseye iş veremeyecek küçük kuruluşlardır. Büyük iç gücü yaratan şirketlerin halka açıldığı borsada bir tane bile şirketimizin olmadığını da var sayarak söyleyebilirim ki, kalan %67’de ekonomik kalkınma için yeterli değildir.
“Sus, otur yerine, karışma, sen ne anlarsın?” temalı cümlelerin gölgesinde büyümüş bir millet olarak, korku ile büyüdük çoğumuz.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ten hatırlayalım;
“Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin özgür, müstakil, daima daha güçlü, daima daha refahlı Türkiye idealinin bel kemiğidir.
#SavaşmadanÖlmekYok Kitabından Alıntıdır.